Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Eğer erkekler, bizi gerçekten olduğumuz gibi görebilselerdi şaşkına dönerlerdi; fakat en zeki, en dikkatli erkek bile söz konusu kadınlar olunca bir yanılsamaya kapılıyor. Onları gerçek halleriyle göremiyorlar; yanlış anlıyorlar, iyisiyle kötüsüyle. İyilik atfettikleri kadınlar bir tuhaf, yarı aptal yarı melekler, kötü dedikleri kadınlar ise neredeyse her zaman bir zebaniyi andırıyor."
" Sonuç olarak, toplumumuzda, hala daha (Oysa ki yaşımız ilerleyip olgunlaştıkça iyi bir eş bulma olasılığımız azalmaktadır.) eşi olmayan bir kadına eşit değer verilmemektedir. Böylece, "hiç yoktan iyidir" diyerek, ölçülerimizden ilerde bizi tedirgin edebilecek düzeyde ödün verebiliyoruz. Ondan sonra da enerjimizi, sonu olmayan bir biçimde onu değiştirmeye harcıyoruz. Eşin değişmesi için uğraşmak, dost olmak için bir sincabı kovalamakla eşdeğerdir. Bizim, ilişkilere eğilmemizin nedenini kısmen, kadınların bağımlı statusüne bağlamak, duygularımızın yanlış yönlendirildiği, aşırı ya da yanlış olduğu anlamına gelmez. Tersine, yakınlık ve bağlılığa değer vermek, başlıbaşına bir değerdir bir eksiklik değil. Kadınların ilişki konusuna bağlılıkları da geçmişten devraldıkları onurlu bir güçtür. Ancak, yakınlık ve onay almayı karıştırdığımızda, yakın ilişkilerimize benlik saygımızın tek kaynağı olarak baktığımızda ve ilişkilere, bağlılığımız pahasına giriştiğimizde sorun çıkmaktadır. Tarihsel olarak bakacak olursak, kadınlar "ben"i "biz"e kurban etmeyi öğrenmişlerdir. Oysa erkekler tam tersini yapmaya itilmiş, "ben"i dik tutma uğruna, başkalarına sorumlu bir biçimde bağlanmayı gözardı etmeye özendirilmişlerdir. "
Reklam
" Yanlış giden birşeyler olduğunda ilk tepki gösteren, acı duyan, yardım isteyen ve değişim yolları arayan hep önce kadınlar olur. Bu, kadınların ilişkilere erkeklerden daha çok gereksinimleri olduğu anlamına gelmez. Genel inanışların tersine, araştırmalar, kadınların yalnız yaşamayı erkeklerden çok daha iyi başardıklarını ve evlilikten erkeklere göre daha az yarar sağladıklarını göstermektedir. Oysa ki erkekler genellikle bir ilişkileri olduğu andan başlayarak, o ilişkiyi geliştirmek ya da değiştirmekle pek de ilgilenmiyorlar. Erkekler iş alanlarındaki başarıları ve İlerlemeleri söz konusu olmadıkça insan ilişkilerinde becerilerini geliştirmeye istekli olmuyorlar. "
Piç seviyorlar çünkü :)
Niçin hoyratlar zarif olanı gasp eder, niçin yanlış erkekler doğru kadını, yanlış kadınlar doğru erkeği seçer? Binlerce yıllık analitik felsefe bunu açıklayamamıştır. Mevcut felaketin, geçmişten bugüne ulaşan hak edilmiş bir ceza olduğu ihtimali kabul edilebilir belki.
Sayfa 106
Hollanda' daki Arnhem kolonisinde her yetişkin dişi, kin tutan erkekler üzerinde iyileştirici bir rol oynar. Ger­çek kavgalar patlak vermek üzereyken ve erkekler taşlarla silahlanmışken, dişiler gidip erkeklerin ellerini açmakta ve nazikçe silahları ellerinden almaktadır. Anlaşmazlıkların çözülmesinde ve çatışmanın önlenmesinde* dişiler yol göstericidir… / Bu noktadan yola çıkarak şempanzelerin sıçan olmadığı­nı söyleyebiliriz: Kalabalık ortamlarda daha arkadaş canlısı olmaya gayret ederler, tartışmalara aracılık ederler ve kibar davranırlar. Dişiler testosteronun delirttiği erkekleri sakinleştirme konusunda çok kritik bir rol oynarlar. Bu, bir tü­rün belli davranışlarına bakarak diğer bir türün (özellikle de türler birbirleriyle yakından bağlantılı değilse) benzer davranışlarına anlam yakıştırmanın yanlış olduğunu gösteren önemli bir derstir. insanlar sıçanlardan çok şempanzelere yakın olduklarına göre kadınlar politikada nüfuslarıyla orantılı boyutta rol alsaydı nasıl olurdu diye düşünmekten kendimizi alamayız.
say yayınlarıKitabı okudu
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
6-KADININ MİRAS HİSSESİ
Miras bölünürken, erkek çocuklara kız çocukların iki katı verilmesi, bazı kimselerin yanlış düşünmesine sebep olmaktadır. İslâm hukukundan önceki hukuk sistemlerinde kadına miras hissesi verilmemiş, hatta kadına hukuki tasarruf ehliyeti bile tanınmamıştı. Sadece Yahudi hukukunda, ancak erkek kardeşi olmayan kızlar babaları vasıyet ederse miras
farklılıkları anımsamak
Farklı olmaları gerektiğinin bilincine varmadan kadınlarla erkekler birbirleriyle geçinemezler. Genelde karşı cinse kızmamızın ya da sinir­lenmemizin nedeni, bu önemli gerçeği unutmuş olmamızdır. Karşı cin­sin bize benzemesini bekleriz. Onların da "bizim istediklerimizi isteme­sini" ve "bizim hissettiğimiz gibi hissetmesini" arzularız. Yanlış da olsa, eğer eşlerimiz bizleri seviyorlarsa, biz birini sevdiğimizde nasıl davra­nıyorsak onların da aynı şekilde davranacaklarını varsayarız. Bu yakla­şım bizi sürekli düşkırıklığına uğratıp, farklılıklarımızdan sevgiyle söz edebileceğimiz bir iletişimin kurulması için gereken zamanı kazanma­mızı engeller.
Bu davranışın kökünde kadınsı özgüvenin kolay kırılganlığı vardır
Genel olarak erkekler kadınlardan daha kolaylıkla eksikliklerini ve hatalarını ya da yanlış yaptıklarını kabul ederler. Erkekler dik kafalıdır, kavgacıdır ve yeterince inatçıdır ama genel olarak eleştiri karşısında kadınlar kadar kırılmazlar.
Sayfa 523 - SAYKitabı okudu
ayrı gezegenlerin insanları mıyız?
Erkekler ve kadınlar iletişim konusunda farklı olmakla kalmazlar, ayrıca farklı dü­şünür, hisseder, algılar, tepki verir, yanıtlar, sever, gereksinme duyar ve değerlendirirler. Neredeyse ayrı gezegenlerden gelmiş, ayrı dilleri konuşan ve ayrı besiniere gereksinme duyan yaratıklar gibi görünürler. Aramızdaki farkların böyle kapsamlı anlaşılması, karşı cinsle ileti­şim kurup onu anlamaya çalışırken meydana gelen sürtüşmeleri çözümlemekte geniş ölçüde yardımcı olur. O zaman, yanlış anlamalar giderilebilir veya bunlardan kaçınılabilir. Doğru olmayan beklentiler kolayca düzeltilebilir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.